Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
bu bizim ananas aylarımızdı sen benim Küçük Prensimdin şimdi hiç anlaşılamayacak bir şey oldu ben seni göremiyorum artık sen görebiliyor musun?
Sayfa 208
Hepsini yırtıp attım. "Bana bunları şeytan yazdırdı," diyerek Ölü Canlar'ın ikinci cildini şömineye atan Gogol gibi. Onunki insanlık için büyük kayıptı. Benimkiyse benim için bile küçük bir kayıp.
Sayfa 28 - İletişimKitabı okuyor
Reklam
Yaşamının ne zaman güvenilir ve arzu edilir olacağını bana soru­ yorsun, küçük adam. İşte benim yanıtım: Yaşam, senin gözlerini güvenlikten, aşkı para­dan, özgürlüğü “parti çizgisinden” ya da kamu­ oyundan daha önemli saydığı zaman arzu edilir ve güvenilir olacak; Beethoven ya da Bach’ın müziğin­deki hava, senin yaşamının havasına girdiği zaman
Sayfa 146 - Doruk Yayımcılık, Baskı: Nisan 2011 - İngilizce’den Çeviren: Selma KoçakKitabı okudu
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Elbette bir gün hayatın sonuyla yüzleşmek zorunda kalacağım. Ama bunun bir önemi yok. Asıl mühimi benim ölümümün ya da yaşamımın, başkalarının hayatını nasıl etkilemiş olacağı...
Ayrıca geceleri benim rüya görmemi ve eskiden küçük bi çocuken başımdan geçen şeyleri hatırlamamı sağlıyacakmış. Bu korkunç bişey.
Sayfa 32 - Koridor Yayıncılık
Reklam
“Hayallerine amadeliğini gerçeklerine mahkumiyeti bozmayan öfkeli ruhum kısa cümlelerle konuşmayı sevse de biteviye uzun cümleler kurdum. Başlangıçta hayatın hep beni haklı çıkarmasından korktumsa da bir gün bana hayallerimi ne yaptığım sorulduğunda, onları israf ettiğimi söylemek mecburiyetinde kalmaktan artık korkum yok. Yeni sözcüklerim var çünkü benim. Daha da yeni sözcüklerim olsun istiyorum. Bilirim ki sözüm bittiğinde giderim. Ama eski sözcüklerle iktifa etmem düşünülmesin. Çünkü hayat kadar yeniyim. Artık küçük haberlerle oyalanamayacak kadar derin boğulduğum yer. Daha fazlasını istiyorum. Büyük haberi bekliyorum."
Zavallı insan, ruhunun çevresine, yüksek ve aşılmaz bir çit örmüş, içinde günübirlik vücut ve ruh hayatçığına düzen ve güvenlik sağlamaya çalıştığı küçük bir harman yapmıştır. Bu harmanın içinde her şey çizilmiş yolları, kutsal göreneği izlemeli; basit, kolay anlaşılır yasalara uymalıdır. Böylece, ne olabileceğini ve nasıl davranmamız gerektiğini belirli bir güvenle önceden görmeyi isteriz. Korku istilalarının hükmü altındaki bu esrarengiz harmanın içinde, küçük, kırkayaklı kesinlikler hüküm sürer. Herkesin ve her şeyin binlerce yıldan beri kovmak için örgütlendiği utanç verici, öldüren düşman aynıdır: Büyük Kesinlik. Bu Büyük Kesinlik de, şimdi çiti aşmış, benim üzerime saldırmıştı. Kıyıma varınca, biraz soluk aldım, sanki harmanın ikinci korunaklı hattına varmış da korugana girmiştim. “Bütün bunlar,” diye düşündüm, “bizim huzursuzluğumuzun çocuklarıdır ve uykuda simgenin en parlak süsüne bürünürler. Onları biz kendimiz yaratırız; bizi bulmak için uzaktan hareket etmezler; bunlar, sonsuz güçlü, karanlık bölgelerden bize gelen bakışlar değildir; bizim dışımızda hiçbir değerleri olmayan, bize ait yayımlardır. Ruhumuz alıcı değil, vericidir; onun için korkmamalıyız.” Yatıştım; karanlık haber yüzünden ayaklanmış olan yüreğimi mantık yine düzene soktu, kanatlarını makasladı; garip köstebeği kesti, dikti, onardı ve tanınan bir fare haline soktu; böylece de yatıştı.
Sayfa 332 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Yüksek sesle konuşma olur mu benimle? Fısılda yeter, duyarım ben, bağırma ne olur... Ve lütfen benim sesimin yüksek perdeden çıkmasına da aldırma. Kalabalık evde büyüdüğüm için birbirimize bağırmadan duyuramazdık sesimizi. O yüzden küçük harflerle konuşmayı bir türlü beceremedim. O zamanlar da farkındaydım aslında, ne kadar çok. bağırırsam o kadar az anlaşılıyordum.
Cilt:29, Sayı:113-116
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.